İlkokul; okula alışma, eğitimi sevme olarak yer edindiği için çocuğun bu dönemdeki akademik başarısı da önemlidir. Çocuğun özgüveninin gelişebilmesi için ilkokul döneminin başarılı geçmesi gerekir. En basitinden arkadaşlarından daha geç okumaya başlayan bir öğrenci; kendini daha geri planda kalmış hissedecek ve çekecek, bunu fark edemeyen bir öğretmene sahipse de asla toparlanamayacaktır.
İlkokulda okuyan öğrenciler, genellikle okul dersleriyle ilgili yardıma ihtiyaç duymaktadır. Ancak yeni sistem bu yardımı daha da gerekli hale getirmiştir. Genellikle bu yardımlaşma sürecinde anne, baba ya da varsa büyük kardeş, kuzen vs. etkin olmaktadır. Ancak yapılan araştırmalar, ebeveynle yapılan çalışmaların yeterince amacına uygun ve verimli olmadığını ortaya çıkarmıştır. Çünkü ilk olarak yaşı küçük olan öğrenci, karşısındakine öğretmen modelini yakıştıramayacağı için onu ciddiye alıp dinlemeyecektir. İkinci olarak yoğun iş temposu nedeniyle her an anne ya da baba çocuğunun eksikleriyle ilgilenemeyecektir. Son olarak da çocuğa acıyarak ona yardım etme dürtüsüyle hareket edileceği için bu bir süre sonra yapamadığı ödevleri yapma, zorlandığı soruları çözmeye dönüşecek; zamanla öğrenciyi tembelliğe itecek ve başarısız olmasına yol açacaktır. Bu nedenlerden dolayı en iyi öğretmen profili öğrenciden özel ders olacaktır .
Her öğrencinin her derste aynı performansı, aynı kapasiteyi göstermesi beklenemez. Bireysel farklılıkların okul ortamında dikkate alınabilmesi, özellikle kalabalık sınıflarda mümkün olmayacağı için bazı öğrencilerin özel eğitime ihtiyacı olacaktır. Öğrenciden Özel Ders ile , eksik alanların giderilmesi ve geliştirilmesi mümkündür. Buna daha ilkokuldan başlamak, çocuğun sonraki eğitim hayatına olumlu yansıyacaktır.